Bu yazıyı yazmak için çok geç kaldım. Eylül geldi havalar soğudu ve çocuklar biraz daha büyüdü. Sıcaklardan kalma fotoğraflarla belki biraz olsun ısınmak ümidindeyim. Bayramda her zamanki gibi İstanbuldaydık. Baybars büyük babannenin bahçesinde babasından kalma (zamanında hicazdan gelmiş) polis arabasıyla oynadı.
Ve biraz bisiklete bindi. (aslında trisiklet desek daha doğru olur)
İki kardeş de bahçede hamakta uyumanın keyfine vardı.
Düz duvara tırmanmaya çalışmayı da ihmal etmedi Baybars.
Sonra büyükbaba ve babaneyi ziyarete Çanakkaleye gittik. Denize girmek için yavaş yavaş büyük merdivenlerden inmek gerekti.
Baybars denize girince sevinçten zıpladı (soğuktan da olabilir).
Geçen seneden farklı olarak tarz değiştirip şapkasını düz takmaya başladı.
Günün sonunda seneye de aynı sularla buluşmayı arzu ederek gün batımını izledi.
-The End-