Altıgen Bebek Battaniyesi

altigenbattaniye

Şimdiye kadar en uzun süre uğraştığım battaniye bu oldu sanırım. Hem başlamak hem de bitirmek için çok nazlandım. Bulduğum en kolay altıgen motifine önce halihazırdaki iplerle başladım. Tabii ki ipler yetmedi iki kere ip almaya gittim. Birleştirmesi de klasik kare motiflerden çok daha zor oldu ama sonunda bitti. Altıgenin özel birleşme şeklinden dolayı bu sefer bir kenar da yapamadım. Aslında kenarlara bir sıra daha sık iğne geçebilirim belki. Motifi yarım olarak örmeye de çalışmadım doğrusu :).

İlk olarak, sevgili Zeynep arkadaşımın Purl Soho’dan sipariş edip bana hediye ettiği %50si yün olan açık ve koyu yeşil iplerle motifleri örmeye başladım (iplerin markasını kağıdını kaybettiğim için hatırlayamıyorum). Açık kahve ve krem rengi iplerin markası sanırım Tunç. Acı kahve olan Nako Superlambs Special. En son motifleri birleştirmek için kullandığım ipin markası ise Rozetti Montana.

Bütün motifleri 5mm’lik tığ ile ördüm ve birleştirdim. 68 motiften yaklaşık 80×80 cm’lik bir bebek battaniyesi oldu.

Yeni bebeğimiz doğmadan bitirebildiğim için de kendimi tebrik ediyorum doğrusu 😉 .

Kehribar Diş Kolyesi

dis_kolyesiKehribar taşını çok severim. İlk ne zaman gördüm hatırlamıyorum ama ilk gördüğümden beri rengi ve saydamlığıyla beni kendisine çekmiştir. Kehribar taşının aslında fosilleşmiş çam reçinesi olduğunu öğrendiğimde daha bir etkilenmiştim. Çoğu ecnebi annenin bloglarında bebeklerine diş çıkarmayı kolaylaştırmak adına kehribar kolye taktıklarını görünce bunun mutlaka bir hikmeti olduğuna ben de inandım.

Kehribar taşının iyileştirici özelliğinine inanılmasındaki en büyük etken statik elektriği topluyor olmasıymış. Öyle ki, Antik Yunanca’da ‘ēlektron’ sözcüğü ‘kehribar’ anlamına geliyormuş. Milattan önce 624-546 yılları arasında yaşayan Miletli Thales, doğayla ilgili araştırmalar yaparken kehribarın yünle ovulduğunda tüy ve saman gibi hafif maddeleri kendine çektiğini, uzun süreli ovmalarda ise insan vücuduna yaklaştırıldığında küçük kıvılcımlar çıkardığını fark edip bazı araştırmalarda bulunmuş.[1]  İbni Sina’nın da kehribarı birçok hastalığa şifa olarak tavsiye ettiği söyleniyor.

kehribar_dis kolyesiSancak 6 aydan 1,5 yaşına gelene kadar bu kolyeyi taktı ve diş çıkarma dönemini daha sakin ve huzurlu geçirmesinde etkisi olduğuna inanıyorum. En belirgin olarak gözlemlediğim şey ise bu kolyeyi taktıktan sonra salyalanmasının azalması olmuştu. Sancak’ın kolyesini ebay aracılığıyla şu adresten almıştım.

Uykusuz annelere hiçbir yan etkisi olmayan bu kolyeyi diş çıkarma döneminde bir ümit de olsa denemelerini tavsiye ederim.

1. Frederick Collier Bakewell (1853). Electric Science; Its History, Phenomena, and Applications.
Kitabın Google Book Elektronik Basımı

Çocuk Kitapları: Miffy / Miffy hayvanat bahçesinde / Miffy okula gidiyor by Dick Bruna

IMG_5044Uzun zamandır vakitsizlikten ‘her hafta bir kitap’ yazısı yazamıyorum. Haftalardır hakkında yazmak istediğim kitap dizisi Hollandalı çizer Dick Bruna’nın yazdığı ünlü ‘Miffy’. Biz yeni tanışıyoruz kendisiyle ama Miffy Hollanda’da meğer çok ünlü bir kahramanmış ve hatta müzesi bile varmış (hem de Baybars’ın teyzesinin bir süre kaldığı ve okuduğu Utrecht’de).IMG_5250Miffy’nin oldukça sade minimalist çizgileri var. Kitap bir sayfa kafiyeli bir dörtlük ve bir sayfa ilustrasyon olarak ilerliyor. Türkçeye çok güzel tercüme edilmiş. Baybars en çok ‘Miffy hayvanat bahçesinde’ kitabını seviyor. Sancak da kitapların hepsini dikkatle dinliyor zaten onun yaşına daha uygun olduklarını düşünüyorum.IMG_5292Miffy Remzi Kitabevi’nden çıkmış ve çok kaliteli bir baskısı var. Dahası en son gittiğimde D&R’da bu kitaplar üçlü set halinde indirimli olarak 10 liraya satılıyordu.

miffy oyuncakMiffy’i okuduktan sonra evde Miffy’li bir oyuncağımız olduğunu farkettik. Kurulan, dönen, müzik çalan ve bir zamanlar pervanesi de olan bu tahta oyuncağı babası Baybars’a Hollanda’dan getirmişti ;).

Her Hafta Bir Kitap / A Book a Week 7: Welcome to Alien School / Ama Bu Okulda Uzaylılar Var! by Caryl Hart & Ed Eaves

Welcome to Alien SchoolBu hafta Baybars’ın son haftalarda favori kitabını haline gelip her gün defalarca okutması sonucu her sayfasını ezberlediği bir kitabı seçtik. Asıl ismi ‘Welcome to Alien School’ olan ve ‘Ama Bu Okulda Uzaylılar Var!’ olarak Türkçeye çevrilen Caryl Hart’ın yazıp Ed Eaves’in çizdiği bu kitap türlü maceralara atılan sarı oğlan Albie serisinin Türkçe’ye çevrilen ikinci kitabı.How to Grow a Dinosaur

Serinin ikinci kitabı olan ‘Ektiğim Tohumdan Dinozor Çıktı!’ (orijinal adıyla ‘How to Grow a Dinosaur’) Baybars’ın iki yaşından beri en çok okuttuğu kitaplardan birisidir. Baybars’ın dinozorlara olan özel ilgisi sebebiyle dinozorlu bir kitap ararken karşıma çıkan bu kitabın kahramanının adının ‘Baybars’ olarak tercüme edilmiş olması da çok güzel bir tesadüftür. Bunun için sevgili mütercim Gülbin Baltacıoğlu’na ayrıca teşekkür ederiz.

Ama Bu Okulda Uzaylılar Var!‘Sarı Baybars’ın (Baybars’ın değişiyle) hem eğlenceli hem de biraz fantastik olan maceraları oldukça canlı renklerle resmedilmiş. Eğer sizin de oğlunu bir T-Rex hayranı ise okumanızı mutlaka tavsiye ediyoruz. Umarız Pearson Longman yayınlarından çıkan serinin diğer kitapları da çok kısa bir zamanda Türkçe’ye çevrilir. Caryl Hart & Ed Eaves

This week we picked ‘Welcome to Alien School’ by Caryl Hart & Ed Eaves. This book is the sequel of the ‘How to Grow a Dinosaur’ which is one of the most read book in our library. This book is about a boy named Albie (whose name is chosen to be translated into Turkish as ‘Baybars’) finding himself in an ‘Alien School’ and spending an enjoyable day around aliens. The book is illustrated with very bright colors and nourishes toddler imagination.

 

Her Hafta Bir Kitap / A Book a Week 6: Oliver by Birgitta Sif

Oliver by Birgitta Sif
Bu hafta için seçtiğimiz kitap sadece Baybars’ın değil benim de okumaktan çok hoşlandığım ‘Oliver’. Yani Baybars’ın deyişiyle ‘Alivur’. Birgitta Sif’in yazıp çizdiği ‘Oliver’ kendini herkesten farklı hisseden bir çocuğun hikayesi. Sif, kendi başına ve kuklalarıyla oynamayı tercih eden Oliver’ın kendine benzeyen bir arkadaş edinmesinin hikayesini resmediyor. Kitap Kırçiçeği Yayınları’ndan çıkmış ve aynı zamanda yayınevinin de sahibi olan Aslı Motchane tarafından Türkçe’ye çevirilmiş. Genç çizer Birgitta Sif’in ilk kitabı olan ‘Oliver’ yalın bir dil ve çekingen çizgileriyle oldukça derin bir konuyu işliyor. Yeni çizgilerini merakla bekliyoruz.

oliver_sif

This week we picked one of Baybars’ all time favourite book ‘Oliver’ by Birgitta Sif. It’s about a boy who feels different than others and plays mostly by himself and with his puppets. He is quite content being alone most of the time, but one day he feels lonely. Then he accidentally meets someone who is also ‘different’ like him which makes ‘being different’ really unimportant.
The illustrations of this book are muted and very detailed and we are looking forward to reading more of Sif’s illustrated stories.

oliver_sif2

Her Hafta Bir Kitap / A Book a Week 5: Pezzettino by Leo Lionni

Pezzettino by Leo Lionni

Bu hafta hem çizimleri hem de öyküsüyle oldukça soyut bir kitap olan ‘Pezzettino’yu seçtik. Leo Lionni’nin yazıp resmettiği Pezzettino İtalyanca ‘parçacık’ manasına geliyor. Kitap kendisinin mutlaka birinin parçası olduğuna inanan turuncu parçacık Pezzettino’nun kendi benliğini bulma hikayesini anlatıyor. Çokça düşündüren ve okurken bolca soru yağmuruna tutulacağınız bir kitap. Baybars Pezzettino’nun koştuğu sayfada mutlaka ‘ama ayakları yok’ ve bütün gece kürek çektiği sayfada ise mutlaka ‘ama elleri yok’ demeden geçmiyor. Dahası Pezzetino’nun etkisiyle Legodan hayvanlar yapıp ‘Ben sizin parçanız mıyım?’ diye birbirleriyle konuşturarak kitabı canlandırıyor.

Kemal Atakay tarafından oldukça güzel tercüme edilen Pezzettino Elma Yayınevi’nden çıkmış.

Pezzettino by Leo Lionni1

This week’s book is ‘Pezzettino’ by Leo Lionni. Pezzettino means ‘little piece’ in Italian and the story is about one’s journey of self-worth and being. We love the abstract paintings and the story is very aspiring for the little ones and also for the grown-ups.

Pezzettino by Leo Lionni_2

Linking up with Jessica.

Baybars’ın Bebeklik Kitapları

gunesnereyegittiBaybars bebekliğinden beri kitaplara bakmaya ve kitap okutmaya bayılır. Eve gelen akrabalarına aynı kitabı baştan sona yedi defa okutmuşluğu çoktur :).

Baybars’a defalarca okuduğum ilk kitap benim de çocukken okumaktan çok hoşlandığım Fatih Erdoğan’ın yazıdığı ve Huban Korman’ın çizdiği ‘güneş nereye gitti?’ idi. Her akşam uyku ritüelinin bir parçası olarak aylarca bu kitabı okuduk.gunesnereyegitti

‘güneş nereye gitti’ ve ‘yağmur nasıl yağar?’ kitapları 1985 yılında ‘Aslı’nın Sordukları’ adı altında Redhouse yayınlarından çıkmış yalnızca iki kitaplık bir seriydi. Yeni baskıları yok sanıyorum. İki kitabımız da aşırı derecede yıprandığı için tekrar basılmasını dört gözle bekliyorum.

jonaskötzBaybars’ın bir buçuk yaşından sonra favori kitabı haline gelen kitabıysa sadece çizimlerden oluşan ve hikayesini kendiniz uydurduğunuz bir karton kitap. Çizeri Jonas Kötz. Geçen gün birdolapkitap’ta da Tayga’nın da başucu kitabı olduğunu okudum :). Bakalım Sancak da sevecek mi?

kedikitabiBu yazısız kitap bir kedinin maceralarını resmediyor ve her sayfasında kedinin geçtiğini varsaydığınız kapı, pencere, çit aralığı gibi bir delik var :)..

innovativekidsBaybars’ın bebekken bakmayı çok sevdiği bir diğer karton kitap serisiyse innovativekids‘in tasarladığı ‘Little Learning Books‘.

littlelearningbooks Çok sevimli çizimleri olan bu kitabın sayfaları tam minik parmaklara göre oldukça kalın. Baskısı çok kaliteli ve kolayca yıpranmıyor. Zaten blok olarak da oynanabilmesi düşünülerek tasarlanmış. Üstelik kitabın yapımında %98 geridönüşüm materyalleri kullanılmış. axel scheffler pocket libraryYanımızdan ayırmadığımız bir diğer minik cep kitap serisiyse Axel Scheffler’in resimlediği ‘Pocket Library’ (Cep Kütüphanesi) idi. Doğrusu babası Baybars’a bu kitabı seçtiğinde Axel Scheffler’in şanını henüz bilmiyordum. Baybars bir dönem elinde bu kitaplarla öğlen uykusuna yatardı :). Dört ayrı kitaptan oluşan (kedi, köpek, kuzu ve kurbağa) bu minik kütüphanenin her bir kitabında kahramanın oldukça komik ve eğlenceli hikayesi anlatılıyor. Alex Scheffler’in her kitabında olduğu gibi bu minik seri de detaylı çizimlerle bezenmiş. Defalarca okusanız da sıkılmıyorsunuz çünkü her sayfada farklı şeyler dikkatinizi çekebiliyor. Meğer Banu da bu kitapçıklar hakkında Baybars henüz 3 günlükken yazmış.

Baybars’ın okumaktan en çok hoşlandıkları kitaplar özetle bunlardı. Şimdilerde ansiklopedik tarzda kitapları okutmayı tercih ediyor.

Etiket Battaniyesi

tagblanketBebeklerin bir dönem bayıldıkları bir şey var o da etiketle oynamak ve dokunmak. Sancak da işte o döneme girdi. Oyuncakların ve özellikle de oyun halısının etiketiyle oynamaya yalamaya bayılıyor. Baybars o dönemi geçirdikten çok sonra bu battaniyeleri görmüştüm ve böyle bir şeyi olsaydı ne çok oynardı diye düşünmüştüm. Sancak’ın da etiket merakı baş gösterince hemen dikeyim dedim. Tabii çocuklarla “hemen dikmek” bir haftayı buluyor (onların uyku saatlerinde yemek yapmayı, akşamlarıysa uyumayı veya dinlenmeyi tercih ettiğim için) yoksa yarım saatte dikilebilecek çok kolay bir şey.kumaslarÖnce kumaşları ve aplike yapmak üzere bir figür seçtim. Kumaş olarak bir tarafına beyaz pike ve diğer tarafına da ayıcık desenli pamuklu bir kumaşı kullanmayı uygun gördüm. Kumaşları 26x26cm kestim. Biraz kalınca durması için pikeyi iki kat kestim. İnternette ilk karşıma çıkan kuş figürünü de yazıcıdan çıkardım. _MG_4534Kuş figürünü patron olarak kullanarak keçeden kestim ve elde aplike yaptım. Farklı desenlerde kurdelaları takriben 8cm olarak kestim. Kurdelaların önce uçlarını ateşle sabitledim sonra iğneyle dileğim yerlere tutturdum ve makinede düz dikişle teğelledim.

cevirİki kumaşı da yüzleri içe gelecek şekilde üstüste koyarak diktim. Yüzünü çevirmek için biraz açıklık bıraktım. Çevirdikten sonra ütüleyip hem açık kalan yeri dikmek hem de sağlamlık için şeffaf misina ipiyle battaniyenin kenarlarından düz dikiş çektim.Page 1Sonra Sancak’a verdim. Vee inanır mısınız hiç ilgilenmedi. Şu iki pozu zor yakaladım :). Bir de etiket battaniyesi dikip kendi etiketlerimizden takmayı unutmasaydım ne kadar güzel olurdu.

Cuma Portresi

sancakcumaSancak artık fırıldak gibi dönüyor. Altını değiştirebilmek üstünü giydirebilmek için kendisini defalarca çevirmem gerekiyor. Zaten bebek bakmak benim için biraz da çıtçıt kapatmakta ustalaşmak demek.
Son olarak, Bumbo‘yu icat eden Güney Afrikalı dedeye gönülden şükranlarımızı gönderiyoruz.
Hayırlı cumalar efendim.

Secundo’nun Bebek Şekeri

bebek_sekeriBebek şekeri yapmak çok zevkli hele malzemeler size hazır olarak geliyorsa.. (Annemin ellerinden öpüyorum.) İşte karşınızda, Oğuz’un değişiyle zürafa ordusu…
tahta_zurafa_kuklaBu oyuncak zürafaların altından bastırdığınız zaman ölü taklidi yapıyorlar 🙂 .
babyfavorsMinik tahta oyuncaklara sarılmış bebek şekerleri, bebeğimizi görmeye gelenler için sevimli bir hatıra olur umarım.

İşte bu da tam iki buçuk yıl önce Baybars için hazırladığım bebek şekeri; Utangaç Kukla!

bayb_bebeksekeriSecundo için geri sayım başladı.