Baybars Tatilde


Baybars bayramda büyükbabası ve babaannesini görmek için hayatında ilk kez feribota binerek Çanakkale’ye gitti.

İlk defa denize bu kumsalda girdi ama hemen çıktı, ‘soğuk, soğuk, acı, acı’ diyerek.

Denize değil de eniştesi ve babasının kendisine yaptığı kumdan havuza girdi daha çok.

Kumsalda en büyük eğlencesi denize taş atmaktı.

Geç yatmayı göze alarak bir defa da olsa, gün batımı izledi.

Geyikli’ye kadar gelmişken efsanevi Truva da görmeden dönmeyelim dedik. Truva’yı gezdikçe lisans bitirme ödevim Livy’nin Aeneid’i düştü aklıma hep. Aeneas’ın Truva’dan kaçışı ve Romalıların soylarının Truva’ya dayandırmaları gibi şeyler.

Baybars tahta ata hayran oldu ‘at, at, at’ nidalarıyla temsili atın içine girdi.

Truva harabelerini de yakından inceledi.


Tatilimizin ikinci haftası İstanbul’a döndük. Baybars büyük babaannesinin bahçesinde çok ama çok eğlendi bahçeden eve girmek istemedi.

Bahçede yavru kedilerle oynadı. Kediler kendilerini yakından sevdirmediler ama hep Baybars’ın etrafında dönüp türlü oyunlar yaptılar.

Ve papağanları izledi 🙂 . Bu papağanların Çengelköy’de ne işi var diye sorarsanız biz de tam olarak bilmiyoruz ama bir söylentiye göre, bu papağanlar boğazdan gemiyle taşınırken kaçmışlar ve büyük babaannenin mahallesini kendilerine yeni habitat olarak seçmişler.

Papağanların kahvaltısıysa karşı bahçedeki devasa ceviz ağacına konup taze ceviz yemekti.

Çok renkli ve hareketli iki haftanın sonunda Baybars’ın deyişiyle ‘Ankaka’ ya dönmek oldukça hüzünlüydü doğrusu.

Baybars Tatilde” üzerine 4 yorum

  1. teyzesi

    sarı pantolonunu yirim tiyzesiii :)fotoğraflar çok güzel abla eline sağlık. hele o kedili fotoğrafı bi yerden alıp da koydun sandım:)

    Beğen

  2. Oh valla güzel tatil yapmış Baybars. Surat ifadesi neredeyse her fotoğrafta aynı da olsa herhalde eğlenmiştir 🙂
    Bu arada o papağanları bir ben göremedim. Annem de görmüş, anneannem sürü olarak dolaştıklarını söylüyor. Onun bahçesine de sık sık geliyorlarmış.

    Beğen

    1. Evet ya şaşkın ifade hep aynı 🙂 . Aslında görmüş olman lazım çünkü zihnimde şöyle bir hatıra var. Bir keresinde İsmail bakkala gitmiştik beraber ve gazoz içmiştik. Bu papağanlardan da birini yakalayıp kafese koymuşlardı uzun uzun baktığımızı hikayesini falan dinlediğimizi hatırlıyorum ama yanımdaki sen olmayabilirsin tabii. Ama sendin diye aklımda kalmış.

      Beğen

Yorum Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s