Deliksiz gece uykusu

Baybars doğmadan önceki yaşantımdan hasret kaldığım tek şey deliksiz gece uykusu oldu. Açıkcası bebeğim doğmadan önce bu derece uykusuz kalacağım hiç aklıma gelmemişti.  7 ay oldu ama ben her gece neredeyse her 2 saatte bir kalkıp emziriyorum ve şöyle aralıksız 5 saat uykuya hasretim. Ek gıdalara geçince bunu değişeceğini umuyordum ama değişmedi hala aynı şekilde uyanıyoruz. Emzirmeden avutmaya ve tekrar uyutmaya çalışdığımdaysa ikimiz de daha çok uykusuz kalıyoruz.

Uyku üzerine yazılmış birçok kitabı internetten indirip okudum. Birinci kitap buydu:

The Lull A Baby Sleep Plan‘ kitabının temelde söylediği şey, bebeğin mutlaka ama mutlaka  yatağında uykuya dalmasının gerektiği. ‘Uykulu bir şekilde yatırın ve orada uyumayı öğrenmeyi öğrensin. Eğer ağlarsa onu kucağınıza almadan yatağında teselli edin, ninni söyleyin ama sakın almayın. Uykuya dalması için “white noise” denilen ana rahmindeki sesleri taklit eden monoton sesleri dinletin; saç kurutma makinası elektrik süpürgesi vesaire gibi sesler…’ White noise cdleri var ve bu sesler özellikle ilk aylarda çok etkili. Birçok kez Baybars’ı bu seslerle uyuttum. Gerçi ilk aylarda uykuya dalma problemi pek yaşamadık çünkü karnı doyunca hemen uyuyordu ama karnının doyması da epey vakit alıyordu. Mesela 40 dakika boyunca emiyor ve en fazla 2 saat uyuyordu.

Okuğum ikinci kitap Elizabeth Pantley‘nin ‘the no-cry sleep solution‘ oldu. Dört çocuk annesi olan Pantley, bebeğin kendi kendine uyumasını öğrenmesi için ağlatılmasına kesinlikle karşı (Ferber yönteminde olduğu gibi) ve bebeğin emerek uykuya dalmasının tabii olduğunu söylüyor fakat bunu yavaş yavaş bıraktırmayı öneriyor. ‘Pantley’s removal method’ yani ‘Pantley’nin bıraktırma yöntemi’ olarak biliniyor bu yöntem. Önerisi şu;  “bebek memede uykuya dalınca memeyi/emziği/biberonu çekin, tekrar aranırsa ağzını çenesinden bastırarak kapatın ve aynı zamanda bebeği sallayın, eğer aranmaktan vazgeçmez çok direnirse tekrar memeyi verin ve tamamen uyuyana kadar bu memeden çekme yöntemini deneyin.”

İşte en çok denediğim fakat bizde ters tepen yöntem. Ben ne kadar memeyi çekmeyi denersem Baybars memeye o kadar sıkı yapışıyor ve uykuya dalması uzuyor. ‘Bu kadar emmek yeter’ dediğim zamanlarda ise (takriben 1 saat boyunca emmiş ve hala uyuyamışsa), yatağına koyup uyku arkadaşı denizatının veya salıncağının müziğiyle dalmasını sağlıyorum.

Uyku üzerine okuduğum bütün metinlerin neredeyse hepsinde, bebeğin kucakta derin uykuya geçmemesi söyleniyor. Temelde hepsinin teorisi şu; eğer bebek kucağınızda uykuya dalar ve siz de onu kendisine hissettirmeden yatağına koyarsanız, bebek uykusu hafifleyip de gözlerini araladığında sizin sıcak kucağınızda değil de yatağında olduğunu farkedince yaygarayı basar. Onun için yatağına konduğunu bilmesi ve orada uykuya dalması gerekir çünkü en son hatırladığı şey yatağında uykuya dalıyor olduğudur. Bu teori hala bana çok mantıklı gelse de, pratiğe geçirmek oldukça zor. Baybars’ın yatağında uykuya daldığı zamanlar daha uzun uyuduğu bir gerçek. Ama uzun zaman alıyor bu, diyelim ki emzirerek on dakikada uyuyacaksa, kendi kendine dalması en az yarım saati alıyor.

Bu iki kitabın ve ismini saymadığım diğer okuduğum kitapların ortak olarak söylediği, annenin bebeğini emzirerek uyutmasının, bebeğin iyi ve deliksiz uyuyabilmesi için bıraktırılması geriken bir alışkanlık olduğu… Bunları okudukça Baybars’ı emzirerek uyutmanın doğru olmadığını düşüncesine kapıldım bir ara. Halbuki bana kalırsa bir bebeğin emerek uyumasından daha tabii bir şey olamazdı. Sonra yine internette uyku hakkında okurken şu makaleyi okudum ve rahatladım. Bebeği emzirerek uyutmak yanlış değildir.

Artık bebeklerin deliksiz gece uykusu uyuyabilmelerinin tıpkı emeklemek ve yürümek gibi zamanı geldiğinde yapacakları bir şey olduğunu düşünüyorum. Umarım Baybars da 1 yaşına geldiği zaman geceleri uzun uzun uyuyor olur.